Evren, gözlemleyemediğimiz kadar küçük parçacıklardan oluşur. Bu parçacıklar keşfedildikçe insanlığın evrensel mirası olan bilim bize yaşam hakkında daha fazla bilgi aktarıyor. Nereden geldik? Nasıl oluştuk ve ne olacağız? Bütün bu soruların yanıtı bizi yani kozmozu meydana getiren bu parçacıkları ve davranışlarını anlamaktan geçiyor. Bundan birkaç yüzyıl önce atom denilen şeyden haberimiz yoktu. Bugün ise atom altı parçacıkları gözlemleyecek teknolojiye sahibiz. Bu yapıları gözlemleyebilmek ne işe yarıyor? Yine bundan birkaç yüzyıl önce kimse evrenin %99.99999999999'unun boşluk olduğunu düşünmüyordu bile fakat bugün biliyoruz ki atomun %99.99999999999'u boşluktan oluşmaktadır. Proton ve nötron atomun merkezinden mini minnacık bir hacme sahiptir. Bütün bunları gözlemleyebilmemiz için tabiki devasa adımlar atmamız gerekti. Önce mikroskopu daha sonra elektronik mikroskopu keşfettik. Bu mikroskoplar cisimlerin inanılmaz derecede küçük yapıtaşlarını görebilmemizi sağlamaktadır. Gelelim icadımızın detaylarına;
Alet: Elektronik Mikroskop
Alet: Elektronik Mikroskop

Tarih: *
Kategori: Teknoloji
Elektronik mikroskopun mucidi Fransa fizikçisi Louis Cartan'dır. Çift okülerli optik mikroskoplar, cisimleri 2500 defa büyütebildikleri halde, elektronik mikroskop çok daha büyük bir ölçüde, 10 milyon defa büyütebilir. Elektronik mikroskop, optik mik-roskopuna oldukça benzer. İki mikroskop arasındaki lemel fark, optik mik-ronkopunda incelenecek cismin üzerine ı.şın gönderilmesine karşılık, elektronik mikroskopla elektron akımı gönderilmesidir. Elektronik mikroskopta özel bir düzen sayesinde 50.000 - 100.000 voltluk gerilim verilen elektronlar, bir magnetik alandan geçerken kırılırlar ve bir mercekten geçiyormuş gibi yansırlar. Bundan sonra görüntü, doğrudan doğruya flüoresan bir ekran ya da bir fotoğraf camı üzerinde meydana gelir. Görüntü ayrıca merceklerle büyütülür. Elektronların sağladıkları bu imkân optik dilinde "ayırıcı güc" denilen bir özellikten doğmaktadır. Bir optik âletinin, aralarında en az uzaklık bulunan iki noktayı, açık seçik bir şekilde birbirinden ayrı gösterebilme niteliğine, o âletin ayırıcı gücü denir ki, bu güc, uzunluk ya da açıyla ölçülür. Bir mik-roskopun ayırıcı gücü. âlette kullanılan ışığın dalga uzunluğuna aşağı yukarı eşittir. Dalga ise, Louis de Broglie'nin dalga mekaniği teorisine göre, bir "elektrik atomu" olan elektrona bağlıdır ve gözle görülen ışığın dalgasından çok daha küçüktür. İşte, bundan dolayıdır ki, elektronik mikroskopun ayırıcı gücü, optik mikroskopun ayırıcı gücünden çok daha büyüktür. Elektronik mikroskop aracılığıyla, virüsleri, hattâ iri molekülleri görebilmek, bunların fotoğraflarını çekmek mümkün olmuştur. Bu mikroskopla bir alyuvarı ya da normal boydaki bir insanı 1 milyon defa büyüttüğümüzü düşünürsek, karşımıza 8 m. çapında bir alyuvar ve 1.700 km. boyunda bir insan çıkardı! Fransa'nın Toulouse şehrindeki Elektronik Optik Laboratuvarı'nda bulunan dev elektronik mikroskop. 1,5 milyon voltluk bir jeneratörle çalışır. Söz konusu mikroskopta akım gerilimi son hadde çıkarıldığında, elektronların hızı, ışık hızına yaklaşır.